Sorry, no posts matched your criteria.

Biz Kimiz?
Sektöründe 28 yıllık deneyimimiz ve uzman kadromuzla hizmet veren Mertsan Ferforje olarak, demir dekorasyon alanında tasarım ve imalatı bir arada yürütüyor; estetik, kalite ve işçilikten ödün vermeden yaşam alanlarına değer katıyoruz. Demiri yalnızca bir malzeme değil, bir sanat formu olarak görüyor; tutkuyla dövüyor, özgün tasarımlarla hayata geçiriyoruz. Projelerimizi hayata geçirirken edindiğimiz tecrübe ve çözüm odaklı yaklaşımımız sayesinde hem yurt içinde hem yurt dışında birçok prestijli projede yer aldık. İngiltere, Azerbaycan, Katar, Irak, Afrika gibi birçok ülkede yürüttüğümüz özel projelerin yanı sıra, Türkiye’nin dört bir yanında seçkin yapıların demir işlerini üstlenmenin gururunu yaşıyoruz.

Bugüne kadar imzamızı attığımız önemli projeler arasında : 

 

Esentepe Astoria AVM, Yeşilköy Polat Otel, CVK Hotel, Ortaköy Galatasaray Adası, Veliefendi Hipodromu, Selimiye Ordu Evi Gazinosu, Samsun 19 Mayıs Stadyumu VIP Salonu, Uniq BKM, Shopi Go, The House Cafe, Karaköy Mitte, Sentez İnşaat, Soylu İnşaat, Ekşioğlu Tuzla Villaları, Zekeriyaköy Cansın Villaları, Bahçeşehir Boğazköy, Çatalca Tepekent, İzmit Kandıra, Alkent 2000 ve Acarkent Villaları yer almaktadır. Ayrıca Kadir İnanır, Sertab Erener, Mustafa Sarıgül, Sadettin Saran ve İhsan Kalkavan gibi birçok özel ismin konut projelerinde de yer aldık.

Ferforje Nedir?

Kökeni Fransızca “fer forgé” kelimesine dayanan, “dövme demir” anlamına gelen ferforje; tarih boyunca işlevsel kullanımının ötesinde sanatsal bir ifade biçimi haline gelmiştir. Özellikle Ortaçağ’dan itibaren insanlar demirin sadece bir malzeme olmadığını fark ederek, ona estetik bir kimlik kazandırmış; şekillendirdikleri demirle adeta birer sanat eseri yaratmışlardır.

Mertsan Ferforje olarak biz de bu tarihi ve sanatsal mirastan ilham alıyor, demire ustalıkla şekil verirken sadece bir ürün değil, bir ruh kazandırıyoruz. Bizim için demir, soğuk ve katı bir madde değil; aşk ile dövüldüğünde zarafeti ve gücü bir arada taşıyan yaşayan bir yapı elemanıdır. Yaptığımız her işte, mekânlara estetik, sağlamlık ve anlam katmayı amaçlıyor; demiri sanatla buluşturmanın heyecanını yaşıyoruz.

Ferforje Nerede Kullanılır?

Ferforje; genellikle kapı, pencere, merdiven, koltuk ve balkon gibi alanlarda tercih edilen bir üründür. Ancak günümüzde estetik ve sanatsal bakış açısıyla harmanlanarak, yaşam alanlarında dekoratif bir dokunuş olarak öne çıkmakta ve iç mekân ile dış mekân tasarımlarında vazgeçilmez unsurlar arasında yer almaktadır.

Ferforje mi, Alüminyum mu?

Ferforje; sağlamlığı, estetik görünümü ve el işçiliğiyle öne çıkarken, alüminyum daha hafif ve seri üretime uygun bir malzemedir. Ferforje uzun ömürlü, dayanıklı ve sanatsal tasarımlar için tercih edilirken, alüminyum daha ekonomik ve modern projelerde kullanılır. Tercih, ihtiyaca ve mekânın karakterine göre şekillenir.

Ferforje ve Ahşap Farkları

Ferforje Korkuluk, dayanıklı ve estetik metal bir malzeme olup dış mekanlarda güvenlik amaçlı kullanılır. Ahşap ise doğal sıcaklık ve özgünlük sunar, iç mekanlarda tercih edilir. Ferforje uzun ömürlü ve bakımı gerektirirken, ahşap zamanla yaşlanabilir ancak doğal dokusu ile sıcak bir atmosfer yaratır. Her iki malzeme de farklı estetik ve işlevsel ihtiyaçlara hitap eder.

MERTSAN FERFORJE ENDÜSTRİYEL TASARIM ATÖLYESİ 28 YILDIR.
MERTSAN FERFORJE ENDÜSTRİYEL TASARIM ATÖLYESİ 28 YILDIR.
Mimarlar düşledi önce, ardından ustalar toplandı. Kalfalar, çıraklar ellerindeki bilgiyle, emekle katıldı yanlarına. Kıvılcımlar arasında doğdu yolculuk… Kor gibi kızarmıştı demir, ateşin diliyle konuşuyordu artık. Yumuşaktı, neredeyse dokununca eriyordu, ahşap gibi nefes alıyor, deri gibi esniyordu. Ustalar suskundu, sadece çekicin sesi yankılanıyordu atölyede. Örs ile çekiç arasında sıkışan demir, sesini notalara dönüştürmüştü. Ne bir çığlıktı bu, ne de bir sitem... Ustaların yüreğinde bir senfoniye dönüştü her darbe. Ve demir şekillendikçe, boyun eğdi tutkuyla. Her vuruşta değişti, evrildi, güzelleşti. Direnmedi demir, çünkü anladı… O sadece bir malzeme değil, ustaların aşkıydı. Yüzeyinde şekil değil, duygu oluşuyordu. Ve sonunda gönüllere dokunan bir sanat eserine dönüştü. Buna tanıklık eden, yılların tecrübesiyle harmanlanmış Durmuş Keskin dedi ki: “Biz demire öfkeyle değil, sevdayla yaklaşırız. Demir bizimle konuşur, biz onu duyarız. Ne hissedersek onu verir bize. Bu sadece iş değil, bu bizim aşkımız. Ateş ve çelik, bize cömertçe karşılık verir. Biz ona razıyız, o da bize. Bu, demirle aramızdaki derin bağın en saf hali.”